Take me church çeviri

take me church çeviri

“We were born sick” – Biz hasta doğduk You heard them say it -Onların sözlerini duydun My church offers no absolutes – Kilisem kesinlikle yok She tells me “worship in the bedroom” – O bana ‘Yatak odasında tapınırcasına sevebilirsin ‘ dedi The only heaven I’ll be sent to – Gönderileceğim tek cennet Is when I’m alone with you – Seninle yalnız kaldığım zamanlar I was born sick, but I love it – Ben hasta doğdum Ama bunu seviyorum Command me to be well – Bana iyi davran. Take me to church – Beni kiliseye götür I’ll worship like a dog at the shrine of your lies – Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi ibadet edeceğim I’ll tell you my sins and you can sharpen your knife – Sana günhalarımı söyleyeceğim ve sen bıçağını keskinleştirebil Offer me that deathless death – Ölümsüz ölüm teklif et Good God, let me give you my life – İyi tanrı hayatımı vereyim sana. Take me to church – Beni kiliseye götür I’ll worship like a dog at the shrine of your lies – Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi ibadet edeceğim I’ll tell you my sins and you can sharpen your knife – Sana günhalarımı söyleyeceğim ve sen bıçağını keskinleştirebil Offer me that deathless death – O Ölümsüz ölümü teklif et Good God, let me give you my life – İyi tanrı hayatımı vereyim sana. If I’m a pagan of the good times – Eğer iyi zamanların paganıyım My lover’s the sunlight – Sevgilim gün ışıkları To keep the goddess on my side – Tanrıçayı yanımda tutmak için She demands a sacrifice – Bir fedakarlık istiyor Drain the whole sea – Tüm denizi boşalt Get something shiny – Parlak bir şey olsun Something meaty for the main course – Ana yemek için etli bir şey That’s a fine looking high horse – Güzel görünen yüksek at. What you got in the stable? – Ahırda neler var? We’ve a lot of starving faithful – Açlık çeken bir sürü sadık sahibiz That looks tasty – Lezzetli görünüyor That looks plenty – Bereketli gözüküyor This is hungry work – bu açlığın işi. Take me to church – Beni kiliseye götür I’ll worship like a dog at the shrine of your lies – Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi ibadet edeceğim I’ll tell you my sins so you can sharpen your knife – Sana günhalarımı söyleyeceğim ve sen bıçağını keskinleştirebil Offer me my deathless death – O Ölümsüz ölümü teklif et Good God, let me give you my life – İyi tanrı hayatımı vereyim sana. Take me to church – Beni kiliseye götür I’ll worship like a dog at the shrine of your lies -Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi ibadet edeceğim I’ll tell you my sins so you can sharpen your knife – Sana günhalarımı söyleyeceğim ve sen bıçağını keskinleştirebil Offer me my deathless death – O Ölümsüz ölümü teklif et Good God, let me give you my life – İyi tanrı hayatımı vereyim sana. No masters or kings when the ritual begins – Ritüel başladığında efendiler veya krallar yok There is no sweeter innocence than our gentle sin – Nazik günahımızdan daha tatlı bir masum yoktur In the madness and soil of that sad earthly scene – O üzücü dünyevi cisimlerin deliliğinde ve topraklarında Only then I am human – Yalnızca o zaman ben insanım Only then I am clean – Yalnızca o zaman temizim. Doğuş Yayın Grubu Kullanım Koşulları Gizlilik Politikası Çerez (Cookie) Politikası Reklam Künye İletişim İzleyici Temsilci Bize Ulaşın çeviri İnsan Kaynakları. Bir spam mesajı ile kişisel veya finansal bilgilerinizi çeviri bir dolandırıcıya aktarmış olabileceğinizi düşünüyorsanız: Spam metin mesajlarını durdurma.

Bu da ilginizi çekebilir: House of the dragon izle 3. bölümveya afyonkarahisar nüfusu 2023

Tarafbet para yatırma bonusu, caesars online casino canada

If the heavens ever did speak – Eğer gökler hiç konuşmazlarsa She’s the last true mouthpiece – o Son dürüst konuşmacıdır Every Sunday’s getting more bleak – Her pazar gittikçe daha kasvetli oluyor. A fresh poison each week – Her hafta taze bir zehir. “We were born sick” – Biz hasta doğduk take me church çeviri You heard them say it -Onların sözlerini duydun My church offers no absolutes – Kilisem kesinlikle yok She tells me “worship in the bedroom” – O bana ‘Yatak odasında tapınırcasına sevebilirsin ‘ dedi The only heaven I’ll be sent to – Gönderileceğim tek cennet Is when I’m alone with you – Seninle yalnız kaldığım zamanlar I was born sick, but I love it – Ben hasta doğdum Ama bunu seviyorum Command me to be well – Bana iyi davran. Take me to church – Beni kiliseye götür I’ll worship like a dog at the shrine of your lies – Yalanlarının tapınağında bir köpek take me church çeviri gibi ibadet edeceğim I’ll tell you my sins and you can sharpen your knife – Sana günhalarımı söyleyeceğim ve sen bıçağını keskinleştirebil Offer me that deathless death – Ölümsüz ölüm teklif et Good God, let me give you my life – İyi tanrı hayatımı vereyim sana. Take me to church – Beni kiliseye götür I’ll worship like a dog at the shrine of your lies – Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi ibadet edeceğim I’ll tell you my sins and you can sharpen your knife – Sana günhalarımı söyleyeceğim ve sen bıçağını keskinleştirebil Offer me that deathless death – O Ölümsüz ölümü teklif et Good God, let me give you my life – İyi tanrı hayatımı vereyim sana. If I’m a pagan of the good times – Eğer iyi zamanların paganıyım My lover’s the sunlight – Sevgilim gün ışıkları To keep the goddess on my side – Tanrıçayı yanımda tutmak için She demands a sacrifice – Bir fedakarlık istiyor Drain the whole sea – Tüm denizi boşalt Get something shiny – Parlak bir şey olsun Something meaty for the main course – Ana yemek için etli bir şey That’s a fine looking high horse – Güzel görünen yüksek at. What you got in the stable? – Ahırda neler var? We’ve a lot of starving faithful – Açlık çeken bir sürü sadık sahibiz That looks tasty – Lezzetli görünüyor That looks plenty – Bereketli gözüküyor This is hungry work – bu açlığın işi. Take me to church – Beni kiliseye götür I’ll worship like a dog at the shrine of your lies – Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi ibadet edeceğim I’ll tell you my sins so you can sharpen your knife – Sana günhalarımı söyleyeceğim ve sen bıçağını keskinleştirebil Offer me my deathless death – O Ölümsüz ölümü teklif et Good God, let me give you my life – İyi tanrı hayatımı vereyim sana. Kfc4u casino.

Tüm bu çeşitlenmeler temelde iki unsurun etkileşimine take bağlı olarak gelişebilir: Kalıtım ve çevresel koşullar. Gelişmiş, kurumsal bir güvenlik sistemi. Canlı destek sistemi üzerinde kredi kartı bilgilerinin maskelenmesi de buna dahil. Ürün ve hizmetlerinizin satışlarını takip etme. Sosyal medya ve E-posta ile entegrasyon gerçekleştirme. Ücretli olarak sunulan birçok eklenti ile canlı destek yazılımı geliştirme. Unfortunately, nations like Cyprus, Gibraltar, take me church çeviri Liechtenstein, Switzerland, and the United States are restricted and subsequently can’t access the on line casino. Sohbet kayıtlarını e-posta ile gönderme. Ondestek. Ondestek Özellikleri. Ondestek, temel ihtiyaçlarınızı karşılayacak basit ve pratik bir canlı destek sistemi. Eğer canlı destek yazılımı için yeterince bütçe ayıramayacağınızı düşünüyorsanız ideal bir seçim olabilir. Fakat, üst düzey bir destek sistemi oluşturmayı planlıyorsanız maalesef ihtiyaçlarınızı karşılama konusunda yetersiz kalabilir. Dünyanın en gelişmiş canlı destek yazılımı sistemlerinden birisi olan Intercom, ileri seviye ihtiyaçlarınızı karşılamak için tasarlanmış. Küçük işletmeler ve yeni girişimler için ideal bir seçenek olmasa da büyük işletmelerin müşterileri ile kusursuz bir etkileşim sağlaması için gereken her şeye sahip. Şık, modern ve özelleştirilebilir bir destek penceresi oluşturma. Özelleştirilebilir bot sistemi ile işlerinizi hafifletin. Tarafbet para yatırma bonusu.Hozier – Take Me To Church Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları. HB take 1231 was voted down 11-1 by the House Taxation Committee last week.
Makaleyi okudunuz "take me church çeviri"


Makale etiketleri: Vahiy kültürü,Tramer kaydı ne demek

  • Casino yatırım bonusu veren siteler 54
  • Dünya kupası oranları